Kredi notu ‘yatırım yapılabilir’ seviyeye çıkan ülkelerde not artışından önce ve sonra nasıl bir seyir izlendiğini inceleyen İntegral Menkul Değerler’den Analist Yeliz Karabulut, incelemelerinde 6 ülkeyi mercek altına aldıklarını ifade ederek, “Bu ülkeler, Polonya, Güney Afrika, Meksika, Rusya, Hindistan ve Brezilya. Sıralanan ülkelerin, gelişmiş piyasalardan özellikle en çok takip edilen ülke borsaları olan DAX ve Dow Jones Industrial’ın aritmetik ortalamasına göre -ADD olarak anılacak- ne kadar arttığı/düştüğü test edildi, sonuçlar Türkiye ile karşılaştırıldı” diye konuştu.
Sözü geçen ülkelerde ilk not artırım öncesi, yani bir yıllık periyodda ortalama yüzde 63 değer kazancı olduğunu gördüklerini belirten Karabulut, “ADD’ye göre ise değer artışı yüzde 40 oranında. Polonya 1 yıl içinde yüzde 101, Güney Afrika yüzde 30, Meksika yüzde 85, Rusya yüzde 51, Hindistan yüzde 70, Brezilya ise yüzde 39 artış kaydetti. Türkiye ise yüzde 32 artış kaydederken, ADD’lerin üzerinde yüzde 15 yükseldi. Türkiye ülke ortalamalarına göre yüzde 26 daha az artış kaydederken, ADD ortalamasına göre ise yüzde 20 daha az artış kaydetti” dedi.
“İkinci not artışının gelişi gecikince satış gelebiliyor”
“Birinci not artırımından sonra üçüncü ay sonunda, eğer diğer derecelendirme kuruluşu tarafından ‘yatırım yapılabilir’ seviyeye not artışı almadıysa, ülke endekslerinde ortalama yüzde 5 değer artışı görülüyor. ADD’nin üzerinde ise yüzde 4,87 artış kaydediliyor” diye konuşan Karabulut, “Türkiye ise ülkelere ve ADD ortalamalarına göre, endeks 76.000’de iken, yüzde 1 daha az değer kazanmıştı. Birinci not artırımından sonra 1 ile 2,5 yıl arasında bir not artırımı geldiğinde ise ülke endekslerinde ilk not artırımına göre yüzde 6,89 değer kaybı, ADD’in üzerinde değer kaybı ise yüzde 10’u buluyor. Yani endekslerde ikinci not artışının süresi artınca satış gelebiliyor” ifadelerini kullandı.
İkinci not artırımından 3 ay sonra endekslerde değer artışı ortalamasının yüzde 1,95 olarak göründüğüne dikkat çeken Karabulut, “Ortalamayı düşüren, Brezilyada ABD mortgage krizinin etkisi ve kâr satışlarının çok yoğun olması. Brezilya ikinci not artışı sonrasında yüzde 23 gerilerken, ADD’lerde bu 3 aylık periyodda değer kaybı yüzde 9. ADD’nin üzerinde ise yüzde 14 kâr satışı etkisi ile değer kaybetmiştir. Ülke ikinci not artırımına kadar 2 yıl içinde yüzde 80 değer kazanmış, ADD’ler ise yüzde 15 değer kazanmıştır. Not artırımının kriz ortamında gelmesi, ilk ve ikinci not artırımı arasının bir ay olması, endeksteki sert düşüşü de açıklıyor. Bu aşamada ortalamadan Brezilya’yı çıkarmamız halinde ikinci not artımından 3 ay sonra değer artışı yüzde 8, ADD’lerdeki değer artışının üzerinde yüzde 5 değer artışı görülüyor” dedi.
İkinci not artırımından sonra not artırımı almayan ülkelerde bir yıl içinde yüzde 17 değer artışı görüldüğünün altını çizen Karabulut, “ADD’lerde değer artışının üzerinde yüzde 2 değer artışı görülüyor. ADD’lerde değer artışının üzerindeki değer artışının gerilemesinde en temel etken, Polonya’da yüzde 13 değer artışı görülmesine rağmen, ADD’lerde değer artışının yüzde 34 olması diyebiliriz. Polonya’da bu değer ADD’lerden yüzde 21 daha az yükselmiştir. Bunun temel nedeni, Polonya borsasının daha önce yüzde 120 değer artışı olması nedeniyle kâr satışlarının görülmesidir” diye konuştu.
Yeni yılda İMKB’de hedef 100.000
“İkinci not artımından kısa bir süre sonra üçüncü not artırımı görülen Meksika’da ise üçüncü not artırımı 1 ay sonra gelmiş ve endeks yüzde 3 değer kaybetmiştir” diye konuşan Karabulut sözlerini şöyle sürdürdü:
“Üçüncü not artırımından 3 ay sonra Meksika dahil, Rusya Hindistan ve Brezilya’da ortalama yüzde 7 değer artışı görülmüş, ADD’lerin üzerinde ise yüzde 5 değer artışı olmuştur. Üçüncü not artırımından 1 yıl sonra ise değer artışı yüzde 35, ADD’lerin üzerinde de yüzde 35 değer artışı görülmüştür. Sonuç olarak Türkiye’nin performansı gözlemlendiğinde, diğer ülkelerden daha az bir yükseliş potansiyeli görülüyor. Ülkeler not artımından bir veya iki yıl önce değerlenmeye başlıyor. Not artırımı ilk kez yatırım yapılabilir seviyeye çıkarılan ülkelerde, not artışına kadar ortalama yüzde 58, ADD’lerin üzerinde ise yüzde 35 değer artışı görülüyor.
Bu veriler ışığında İMKB’nin değer artışının yüzde 32, ADD’lerin üzerinde değer artışının ise yüzde 16 olduğunu vurgulayan Karabulut, “Endeks diğer ülkelerin değer artış ortalamaları ile karşılaştırılınca yüzde 26 daha az değerlenmiş, ADD artışı çıkartıldığında ise yüzde 20 daha az değerlenmiştir. Bu aşamada endeksin ortalama yüzde 23 daha fazla bir değer artışının olması gerekiyor. Brezilya az bir performans sergilese de not artımından 2 yıl sonra yüzde 80 değer kazanırken, ADD’lerin üzerinde yüzde 65 değer kazanmıştır. Türkiye ise yatırım yapılabilir seviyeye çıkana kadar 2 yıl süre zarfında yüzde 3,5 değer kazanmış, ADD’lerin üzerinde yüzde 8 daha az değerlenmiştir” dedi.
Bu aşamada Türkiye’nin kredi notunun yatırım yapılabilir seviyeye çıkan ülkelerden yüzde 23 daha az değerlendiğini söyleyen Karabulut, “İkinci not artırımını alması halinde, bu iskonto oranı ortalama yüzde 33 olmaktadır. Bu hesaplamalara göre İMKB 100’ün ortalama yüzde 100.000 seviyesinde olması gerekmekteydi. Bizim beklentimiz endeksin 2013 yılında 100.000’i görebileceği yönünde. Şunu da hatırlatmak isteriz ki eğer ikinci not artışı ilk not artırımından 1 yıl ile 2,5 yıl sonrasında gerçekleşirse, endekste satış baskısı görülebilir” diye konuştu.
İntegral Menkul Değerler hakkında:
Ulukartal Holding şirketleri arasında yer alan İntegral Menkul Değerler, yatırımcıların tasarruflarını doğru yönlendirmeleri için, sektördeki gelişmeleri yurtiçi ve yurtdışı kaynaklardan araştırmak, takip etmek ve mükemmel hizmet kalitesini, yüksek teknoloji ile yatırımcıların memnuniyetine sunma misyonuyla hareket etmektedir. İnovasyon teorisi ışığında, geçmişin bilgisiyle günümüzün bilgisini birleştirerek yeniyi, iyiyi ve daha iyiyi sunmak sürecinde, yatırımcı odaklı hizmet vermek, İntegral Menkul Değerler’in temel ilkesidir.
Eğitimli ve tecrübeli insan kaynağı, teknolojik altyapısı, müşteri odaklı hizmet anlayışı İntegral Menkul Değerler’in sektöründeki önemli farklılıkları olarak öne çıkmaktadır. On binde 2 komisyon oranı ile müşterilerine çok hızlı emir iletim altyapısı sunmaktadır. İntegral Menkul Değerler müşterilerine hisse senedi işlemleri, açığa satış, kredili işlemler, VOB işlemleri, Forex işlemleri gibi hizmetler sunmaktadır.
Yasal Uyarı:
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır ve yalnızca bilgilendirme amaçlı ve kişisel kullanım içindir. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu bilgiler ve görüşler önceden haber vermeksizin değiştirilebilir. İntegral Menkul bilgilerin ve ifade edilen görüşlerin doğru, eksiksiz ve güncelleştirilmiş olduğuna dair (açıkça ifade edilmiş veya ima edilmiş) hiçbir beyan ve taahhütte bulunmaz. İçerik kesinlikle mali, hukuki, vergi veya diğer konularda bir tavsiye niteliği taşımadığı gibi, tamamen içeriğe dayalı olarak yatırım yapılmamalı veya karar alınmamalıdır. Herhangi bir yatırım konulu karar almadan önce bir uzmandan görüş alınmalıdır.
Sorumluluğun Sınırlandırılması: İntegral Menkul herhangi bir sınırlandırma olmaksızın, dolaylı, direkt veya bir fiilin sonucu olarak ortaya çıkan zararlar da dahil olmak üzere her türlü kayıp ve hasarla ilgili sorumluluk kabul etmez.