Reis’ül Ulema Hüseyin EfendiKavazoviç ise ziyaretin ayrıca bir önemi olduğunu belirterek, görevebaşlamasının ardından ilk yurt dışı ziyaretini Türkiye’ye gerçekleştirdiğinikaydetti. Türkiye ile Bosna Hersek arasında tarihi dostluk bağlarınınbulunduğunu belirten Kavazoviç, Diyanet İşleri Başkanlığı ile işbirliğiniözellikle eğitim alanında güçlendirmek istediklerini söyledi.
Kavazoviç, savaş dönemindeBosna'da bulunan 600'e yakın caminin yıkıldığını belirterek, şimdiye kadar 430camiyi yeniden inşa ettiklerini söyledi. Her alanda işbirliğiningüçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Kavazoviç, Müslüman halkın bu yöndebir beklenti içinde olduğunu ifade etti.
Basın toplantısında gazetecileringündeme ilişkin sorularını da yanıtlayan Diyanet İşleri Başkanı Görmez’inaçıklamasında öne çıkan başlıklar ise şöyle;
Diyanet tartışmalarına cevap…
“Diyanet İşleri Başkanlığı Türk milleti ve gönül coğrafyasında yaşayaninsanlar için son derece önemli bir kurumdur…”
“Diyanet İşleri Başkanlığıhem Türk milleti hem de gönül coğrafyasındaki insanlar için son derece önemlibir kurumdur. 80-90 yıl sonra tekrar Diyanet İşleri Başkanlığı'nı bir tartışmakonusu yapmak doğru değildir. Çünkü meşruiyetini sadece kanunlardan veyasalardan değil, aynı zamanda toplumdan alan bir kurumdur Diyanet. Bu toplumundoğumunda, ölümünde, düğününde, ibadetinde her yerinde var olan bir kuruluştur.Dolayısıyla bu kadar yıl sonra tekrar böyle bir tartışma başlatmanın doğruolmadığını düşünüyorum…”
Suriye’ye yardım…
“Suriye’de bir insan ölünce aslında dünyada insanlık ölüyor…”
“Diyanet İşleri Başkanlığı olarak Suriye’de mağdur olan kardeşlerimiz için yardım kampanyası başlattık. Hepimizinartık sonuçlar üzerinde yoğunlaşması lazım. Bu vesileyle tekrar hemmilletimizin hem de bütün İslam dünyasının ve bütün insanlığın düşüncelerinibakışlarını oraya çevirmelerini istiyorum. Suriye’de bir insan ölünce aslındaher yerde insanlık ölüyor. Bunun için hepimizin üzerinde bir insanlık borcuolarak dost, kardeş, komşu, akraba olduğumuz Suriye halkının bir an önce içinedüştüğü bu durumdan kurtulması için yardımcı olmalıyız”
Sayıştay raporu…
“Vatandaş hem cami yapacak, hem müştemilat yapacak, sonra da devletingidip o binaların yüzde 30'unu bütçeye alacak, bu doğru değildir…”
“Diyanet’e yönelik eleştirilerinolduğu Sayıştay raporu hakkında basının çok fazla bilgi sahibi olmadığınıgörmekten büyük üzüntü duyuyorum. Türkiye'de cami, Kur'an kursu ve kamu kurumuolmasına rağmen müftülük binalarını da halkın kendisi yaptı. Camilerinmüştemilatı içerisinde yer alan binaların gelirlerine devlet adeta el koydu. Yapılananlaşma sonrasında devlet, gelirlerin yüzde 30'unu almaya başladı. Aslında oyüzde 30'u da doğru değil. Yani vatandaş hem cami yapacak, hem müştemilatyapacak, bütün bunları kamu yararına yapacak sonrada devletin gidip hayırsevervatandaşlarımızın yaptırdığı o binaların yüzde 30'unu bütçeye alacak, bu doğrudeğil. Bu sebeple şahsen Maliye Bakanımızla bir kaç kezdir görüşüyoruz ve yüzde30'u da sıfırlamak için bir çaba içerisindeyiz. Müftülük binaları hakeza kamukurumu olduğu halde aslında bunu halkımızın sırtına yığmamız bizi mahcup ediyor,bu doğru değil. Dolayısıyla yapıldıktan sonra da bunların kira gelirlerinidevletten talep etmesi kamu tüzel kişiliği olan vakıfların ve derneklerin entabi hakkıdır. Dolayısıyla bütün bunları yok sayarak işin içerisinde usulsüzlükvarmış gibi gösterilmesi üzücü olmuştur.”
Yunanistan’daki imam krizi…
“Yunanistan’daki kararı tasvip etmemiz mümkün değil…”
“Batı Trakya'da görev yapacakcami görevlilerinin seçimiyle ilgili Yunanistan'da alınan karar yeni bir durum değil.Batı Trakya'daki Müslüman azınlık bunu kabul etmiyor. Doğrusu bütün bunlar dinözgürlükleri, ibadet özgürlükleri uluslararası sözleşmeler tarafından garantialtına alınan Batı Trakya'daki Müslüman Türklerin dini hayatlarına müdahaleyiiçerdiği için hem onların kabul etmesi mümkün değil, hem de bizim şahsen bunakatılmamız ve Başkanlık olarak bunu tasvip etmemiz mümkün değil. BatıTrakya'daki müftülükler oradaki azınlığın temsilcileri ve öncüleridir. Bunlarınhakları uluslararası sözleşmelerle teminat altına alınmıştır.”
2013 yılı Kutlu Doğum…
2013 Yılı Kutlu Doğum Haftasının Teması “Hazreti Peygamber ve İnsanOnuru…”
Basın toplantısında 2013 YılıKutlu Doğum Haftası temasına değinen Başkan Görmez, Diyanet İşleriBaşkanlığının Kutlu Doğum Haftasını her yıl farklı bir tema ile kutladıklarınıbelirterek, 2013 yılı temasının “Hazreti Peygamber veİnsan Onuru” olacağını belirtti. Ortaya çıkan bütün felaketlerin, bütün yanlışlıklarıntemel sebeplerinden birinin insanlığın bakış açısının zayıflaması olduğunukaydeden Başkan Görmez, “İnsanı onursuzlaştırma, insanın onurunu zedeleme,kırma çabaları bütün dünyada yaygınlık kazandığı için varlığı insanlık için bironur olan sevgili Peygamberimizin özellikle insana verdiği değeri insanınonuruna, izzetine, haysiyetine verdiği değeri yeniden topluma anlatmayıdüşündüğümüz için bu konuyu seçtik” dedi.